Kekova’nın Batışı: 6. Yüzyılda Denizin Altına Gömülen Şehir

Antalya’nın Demre ilçesi açıklarında, masmavi suların altında tarihin derinliklerine gömülmüş bir şehir yatıyor: Kekova Batık Şehir. Bugün tekne turlarıyla ziyaret edilen bu bölge, MS 6. yüzyılda yaşanan büyük bir deprem sonucunda sular altına gömüldü. Antik dönemde Likya uygarlığının önemli yerleşimleri olan Simena ve Aperlai, bu felaketle birlikte tarih sahnesinden silindi.

Deprem ve Denizle Gelen Yıkım

Kekova çevresindeki yerleşimler, Akdeniz’in stratejik ticaret noktaları arasındaydı. Ancak şiddetli bir deprem, kıyı şeridini parçaladı ve yerleşimlerin bir kısmını denizin altına sürükledi.

• Simena (Kale Köy): Deprem sonrası kıyıdaki yapılar çöktü, bir kısmı denizin altında kaldı.

• Aperlai: Şehrin limanı ve çevresindeki yapılar suya gömüldü, ekonomik canlılık bir daha geri gelmedi.

• Kıyı Şeridi: Depremin yarattığı fay hareketleri, kara ile deniz arasındaki sınırı değiştirdi.

Bugün denizin dibinde görülen merdivenler, depolar ve duvar kalıntıları, o dönemin ani yıkımının kanıtlarıdır.

Batık Şehir’in Sessiz Tanıklığı

Kekova’yı benzersiz kılan, bu felaketin izlerinin hâlâ gözle görülebilir olmasıdır.

• Tekneyle gezerken suyun altında evlerin temellerini görebilirsin.

• Kıyıya oyulmuş taş merdivenler, bir zamanlar gündelik hayatın sürdüğünü gösterir.

• Depremin ardından halk, kalıcı göçlerle bölgeden uzaklaşmıştır.

Bu yüzden Kekova yalnızca bir turistik rota değil, doğal afetlerin uygarlıkları nasıl yok ettiğinin canlı bir örneğidir.

Günümüze Ders

Kekova’nın Batık Şehri, bize doğanın insana hükmettiğini bir kez daha hatırlatıyor. 6. yüzyılda yaşanan bu deprem, antik şehirleri silip süpürdü; bugünse aynı coğrafyada bizler yaşıyoruz.Kentsel dönüşüm ve zemin güvenliği konuları konuşulurken, Kekova gibi örnekler geçmişin uyarısı niteliğinde. Antalya’nın deprem ve tsunami tarihini bilmek, geleceğe güvenle bakmanın ilk adımıdır.