Antalya’da İlçe İlçe Deprem Gerçekleri
- Svd

- 10 Kas
- 3 dakikada okunur
Antalya genelde “depremden uzak şehir” olarak anılır. Oysa bu, yarım bir gerçektir.
Şehrin yüzeyinde hissedilen sarsıntılar az olsa da, yerin altındaki fay hatları sessiz değildir.
Antalya’nın deprem riski, zemin yapısı ve yapı stoğu birlikte değerlendirildiğinde; tablo, sanıldığından daha dikkat çekicidir.
Bu yazıda Antalya’nın ilçelerini tek tek ele alarak, jeolojik ve yapısal riskleri sade bir dille açıklıyorum.

1. Merkez İlçeler: Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı
Antalya’nın kalbi bu üç ilçede atıyor, ama riskin de en yoğun olduğu bölge burası.
Muratpaşa
Antalya’nın en eski yapı stoğuna sahip.
1999 öncesi binaların oranı %60 civarında.
Zemin: Alüvyon ve gevşek dolgu alanlar.
Sıvılaşma riski yüksek.
Yapı yoğunluğu nedeniyle dönüşüm gecikirse, olası bir depremde en çok hasar görecek bölgelerden biri olabilir.
Kepez
Şehrin en hızlı yapılaşan ilçesi.
Eski gecekondu dönüşüm bölgelerinde kolon-kiriş zafiyeti sık görülüyor.
Zemin genelde orta sert, bazı bölgelerde (Varsak, Santral, Fabrikalar) zayıf tabakalar mevcut.
Son yıllarda yapılan dönüşüm projeleriyle yeni yapı stoğu güçleniyor, ama eski mahallelerde deprem dayanımı yetersiz.
Konyaaltı
Zemin: deniz kumlu, yüksek yeraltı suyu seviyesi.
Özellikle Boğaçayı hattında zemin sıvılaşması riski oldukça yüksek.
Yeni konutlar yönetmeliğe uygun olsa da, 2000 öncesi sahil hattındaki binalar riskli.
Modern yapılar sayesinde genel dayanıklılık iyi seviyede, ancak zemin türü özel önlem gerektiriyor.
2. Doğu Hattı: Aksu, Serik, Manavgat
Antalya’nın doğu ekseni hem turizm hem tarım açısından canlı; ama jeolojik açıdan farklı riskler taşıyor.
Aksu
Fay hatlarına uzak ama zemin çok zayıf.
Alüvyon tabaka kalın, su seviyesi yüksek.
Konut yoğunluğu artarken yeterli zemin etüdü yapılmazsa oturma ve sıvılaşma riski ortaya çıkabilir.
Serik
Jeolojik olarak Fethiye–Burdur fay zonunun etkisinde.
Zemin sert-killi yapıda, ama bazı bölgelerde gevşek tabakalar var.
Turizm tesisleri güçlü mühendislik yapılarıyla öne çıksa da, köy içlerinde eski betonarme yapılar risk taşıyor.
Manavgat
Aktif fay hattına en yakın ilçelerden biri.
Manavgat–Alanya fay hattı doğrudan bölgeden geçiyor.
5.0–6.0 büyüklüğünde deprem potansiyeli olan mikro segmentler mevcut.
Yeni otel ve konut yapıları yönetmeliğe uygun olsa da, eski merkez yapıları güçlendirme gerektiriyor.
3. Kuzey ve Batı Kuşağı: Döşemealtı, Korkuteli, Elmalı
Bu bölge, Antalya’nın “sağlam zemin kuşağı” olarak bilinir. Ancak bu, sıfır risk anlamına gelmez.
Döşemealtı
Zemin: kayalık, kireçtaşı yoğunluklu.
Fay hatlarına mesafe iyi, ama zemin sertliği nedeniyle deprem dalgası hızlı yayılır.
Yeni yapılaşma bölgelerinde deprem yönetmeliğine uygunluk yüksek.
Genelde güvenli kabul edilir, ancak tasarım hatası olan yapılar bu avantajı kaybettirir.
Korkuteli
Bölge, Antalya’nın en düşük sismik aktiviteye sahip alanlarından biri.
Zemin kayalık, taşıma gücü yüksek.
Ancak köy tipi taş yapılar mühendislik kontrolü olmadan inşa edildiği için yerel risk barındırıyor.
Elmalı
Akdeniz iç fay zonuna yakın.
Zemin güçlü ama tarihsel olarak 4.0–5.0 arası depremler gözlenmiş.
Yeni yapılaşma az, bu yüzden dönüşüm hız kazanmalı.
4. Batı Ucu: Kemer, Finike, Kumluca, Kaş
Antalya’nın batı hattı hem jeolojik hem coğrafi olarak farklı dinamiklere sahip.
Kemer
Kemer Fayı aktif segmentlerden biri.
Zemin genellikle kaya, ancak deniz kenarındaki dolgu alanlar riskli.
Deprem riski kadar heyelan ve kaya düşmesi riski de mevcut.
Finike – Kumluca
Yerel faylar küçük ölçekli ama sığ depremler oluşturabiliyor.
Kıyı hattında alüvyon tabaka, iç kesimlerde sert zemin var.
Yapı stoğu heterojen: 90’lardan kalma yapılar güçlendirme gerektiriyor.
Kaş
En yüksek deprem riski taşıyan ilçe.
Helenik Dalma-Batma Zonu’na yakınlığı nedeniyle bölgesel deprem merkezlerinden biri.
2020’de 5.5 büyüklüğündeki sarsıntılar burada hissedildi.
Yapı stoğu düşük katlı ve çoğu mühendislik kontrollü; bu, riski azaltan faktör.
Antalya Deprem Gerçekleri: Özet Tablo
İlçe | Zemin Kalitesi | Deprem Riski | Risk Türü | Not |
Muratpaşa | Zayıf | Orta-Yüksek | Sıvılaşma, eski yapı | Dönüşüm şart |
Kepez | Orta | Orta | Eski yapı stoğu | Kısmi güvenli |
Konyaaltı | Zayıf | Orta | Sıvılaşma | Yeni yapılar avantajlı |
Aksu | Çok zayıf | Orta | Oturma riski | Zemin iyileştirme gerek |
Serik | Orta | Orta | Yüzey oturması | Tarım + yapı dengesi gerekli |
Manavgat | Orta | Yüksek | Aktif fay | Güçlendirme şart |
Döşemealtı | Güçlü | Düşük | Sert zemin dalga yayılımı | Güvenli bölge |
Korkuteli | Güçlü | Düşük | Taş yapı riski | Kırsal dönüşüm gerekli |
Elmalı | Güçlü | Düşük-Orta | Yerel mikro sarsıntı | Az yapı yoğunluğu |
Kemer | Güçlü | Orta | Fay + heyelan | Yapı kalitesi belirleyici |
Finike | Orta | Orta | Sığ depremler | Alüvyon hattı riskli |
Kaş | Güçlü | Yüksek | Bölgesel deprem kuşağı | En riskli batı ilçesi |
Sonuç
Antalya deprem risk haritası, “batıdan doğuya artan sismik hareketlilik” eğilimini açıkça gösteriyor.
Bu şehir, deprem açısından İstanbul kadar aktif değil ama yapı stoğu nedeniyle kırılgan.
Gerçek tehlike faydan değil, zayıf zeminden ve eski binalardan geliyor.
Antalya’da yaşamak güzeldir, ama güvenli yaşamak bilinçle başlar.
Binanın değil, zeminin hikayesini öğrenmek, hayat kurtarır.



Yorumlar