Müşteri Kaybı mı, Yol Ayrımı mı?

Her bitiş kayıp değildir. Bazen duruşunun sınırlarını çizersin.

Gayrimenkul danışmanlığı sadece satış değil, ilişki yönetimidir.

Ancak her ilişki uzun sürmez.Her müşteriyle hedefe varılmaz. Ve bazen süreç yarım kaldığında sorarsın kendine:

“Acaba bir müşteriyi mi kaybettim, yoksa bu bir yol ayrımı mıydı?”

Bu sorunun cevabı, sadece o günün değil; ileride inşa edeceğin marka çizgisinin de temelini belirler.

🎯 1. Her Kaybolan Kayıp Değildir

Bir müşterinin seni aramayı bırakması, görüşmeye dönmemesi ya da başka biriyle çalışmayı seçmesi bazen bir kayıp değildir.

Bazen bu, olması gerekendir.

Çünkü:

• Değer algınız farklıdır

• Öncelikleriniz uyuşmuyordur

• Süreci yönetiş biçiminiz çatışıyordur

Müşteriyle yol yürümek, ortak bir anlayışla mümkündür. Tek taraflı koşmak, adı “hizmet” olsa da aslında kendinden tavizdir.

🧭 2. Yol Ayrımı, Profesyonel Bir Tercihtir

Gerçek danışmanlar sadece iş almaz; hangi işi almayacağını da bilir.

Bazı müşteri profilleri:

• Sürekli pazarlık eder

• Güvensizlik üzerinden kontrol kurar

• Süreci yavaşlatır, taleplerle boğar

Bu tür profillerle çalışmayı bırakmak, bir başarısızlık değil; bir duruş biçimidir.

Yol ayrımı, seni aşağı çekene değil, ileri taşıyana yer açmaktır.

🔍 3. Peki Gerçekten Müşteri Kaybıysa?

Eğer gerçekten kaybettiğini düşündüğün bir müşteri varsa…Kendine şu soruları sor:

• Bilgilendirmede eksik kaldım mı?

• Güven oluşturacak şekilde iletişim kurabildim mi?

• Kararsızlığını yönetecek stratejik dil kullandım mı?

Eğer bu sorulara “evet” diyemiyorsan, o zaman bu bir kayıp değil, bir öğrenmedir.

Her kayıp, sistemi güncelleme fırsatıdır.

💡 Sonuç: Duruş, Herkesi Memnun Etmemekten Geçer

Bir danışman olarak görevin herkesle yol yürümek değil, kendinle çelişmeden ilerlemektir.

Kimi zaman elini sıkan değil, seni sessizce terk eden öğretir sana:

“Herkes senin müşterin değil. Ve bu çok normal.”

Müşteri kaybı mı, yol ayrımı mı?

Aslında bu sorunun cevabı, ondan önce kendine ne kadar sadık kaldığınla ilgilidir.