
Her 8 Mart’ta içimde tarifi zor duygular belirir. Kadın olmanın ne kadar güçlü, ne kadar emek isteyen, ne kadar kutsal bir şey olduğunu her gün yeniden hissederim. Çalışırken, üretirken, hayallerimin peşinden koşarken içimde yanan o özgürlük ve sahiplenme ateşi hiç sönmez. Bu ateş, bana yol gösteren ışık gibi hep kalbimde taşırım.
Bugün, sahip olduğumuz hakları borçlu olduğumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarlığımı ifade etmeden geçemem. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını pek çok ülkeden önce tanıyan, kadının toplumsal hayatta var olabilmesi için cesur adımlar atan Atatürk, bizim yolumuzu aydınlatan en büyük liderdir. Onun sayesinde bugün hayallerimizi bu kadar özgürce gerçekleştirebiliyoruz.

Ama biliyorum ki bu özgürlük, kadınlarımızın yüzyıllardır çektiği acıların, verdiği mücadelenin, sessizce ama dimdik durarak yaşadığı çilenin üzerine inşa edildi. Tarihimizin derinlerinde kadınların uğradığı haksızlıkları, baskıları ve yine de yılmadan var olma çabalarını asla unutmuyorum. Bugün hâlâ mücadele eden, sesini duyurmaya çalışan, bazen de sessizce gözyaşlarını içine akıtan kadın kardeşlerimi görüyorum.
Başta Türk kadınları olmak üzere, dünyanın dört bir yanındaki tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun! Mücadele ruhumuz, dayanışmamız ve hiç sönmeyen ışığımızla daha güzel yarınları birlikte inşa edeceğimize inancım sonsuz.
Ayrıca, her yıl bizim için özel hale gelen geleneksel 8 Mart etkinliğimiz için RE/MAX Aqua ailesine, bizi bir araya getiren, emek veren Derya Avcıoğlu ve Özkan Avcıoğlu’na en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Beaver Cafe’de bizim için hazırlanan bu özel gün, sadece kutlama değil; aynı zamanda aidiyet, sevgi ve dayanışma duygularımızı daha da güçlendiriyor. Bu güzel ailenin bir parçası olmak bana güç veriyor.
Sevgiyle,
Svd
Kadın Olmak, Özgürlük ve Minnettarlık